Hasarsız Beton Testi Yöntemleri| Beton artık hiç olmadığı kadar hayatımızda yer edinmiş durumda. Betonu bina yapımlarında köprülerde, barajlarda kısaca inşaatın olduğu her yerde kullanmaktayız.
Beton çakıl, kum gibi “agrega” denilen maddelerin bir bağlayıcı madde ve su ile birleştirilmesinden meydana gelen inşaat yapıtaşıdır. Beton denince akla gri renkte taş gelir. Gri veya ona yakın rengi günümüzde kullanılan bağlayıcı maddenin çoğunlukla Portland çimento olmasındandır.
Peki hayatımızla bu kadar iç içe olan betonun sağlam olup olmadığını nasıl biliyor, nasıl öğreniyoruz? zira bu çok önemli bir konu, düşünün ki dünyadaki nüfusun neredeyse tamamı betondan evlerde yaşıyor artık.Yaşadığımız yapının; olası bir depreme, bir felakete dayanıp dayanamayacağını nasıl bilebiliriz? Bu yazımızda bu konuyu irdeleyeceğiz.
Beton denetiminde mekanik özelliklerin belirlenmesinde basınç dayanımının bilinmesi gerekir. Beton kalitesinin gerek denetim gerekse değerlendirme amacıyla belirlenmesinde değişik yöntemler kullanılmaktadır. Biz bu yazımızda, Hasarsız Beton Testi Yöntemlerine bakacağız.
Hasarsız deneyler arasında en çok kullanılan ve en yaygın olarak bilinenleri, beton test çekici yöntemi ve ultrasonik geçiş hızı yöntemidir. Hasarsız deney yöntemleri yapının taşıyıcı sistemine zarar vermeden yapıda kullanılan betonun dayanımını ve benzer
özelliklerini belirlemek için kullanılan yöntemler olup, uygulama kolaylığı ile zaman kaybının en aza indirilmesi ve ekonomik olması gibi avantajları bulunmaktadır.
1948 yılında Ernst Schmidt tarafından tasarlanıp icat edilmiş yöntemdir. Bu nedenle beton test çekicine Schmidt çekici de denilmektedir. Beton test çekici yardımıyla, sertleşmiş betonun yüzey sertliği ölçülmekte ve bu yolla beton dayanımı tahmin edilmektedir. Yaylı bir sistemle çalışan bu kütle, geri sıçramakta ve aletin üzerindeki gösterge vasıtasıyla kütlenin ne kadar sıçradığı sayısal olarak ölçülebilmektedir.